Eren Eyüboğlu
1913 yılında Romanya'da doğdu. İlk resim çalışmalarına ortaöğretim yıllarında özel resim dersleri alarak başladı. Romanya'da Yaş Güzel Sanatlar Akademisi'nde öğrenim gördü. 1929 yılında Paris'e giderek dört yıl boyunca Julian Akademisi'nde Andre Lhote'nin öğrencisi oldu. Bu sürede Monet ve Cezane'nin eserlerini inceledi, onlardan röprodüksiyon çalıştı, Matisse'den, Picasso'dan, Braque'den kopyalar yaptı. İlk sergisini Paris'te açtı. Resmin yanı sıra seramikle de ilgilendi. 1930 yılında Paris'de tanıştığı Bedri Rahmi Eyüboğlu ile 1936 yılında evlenerek İstanbul'a döndü. Sanat yaşamının ilk döneminde, Lhote estetiğinin etkisi altında inşacı (konstrüktif) anlayışta çalışırken, daha sonraki resimlerinde, eşi Bedri Rahmi'nin sanatından kaynaklanan daha renkçi ve yöresel bir resim anlayışına yöneldi. Anadolu gezilerinden ve özellikle Bursa ve yöresinden aldığı esinlerle, yöre yaşamını ve halk motiflerini, duyarlı bir anlam içinde yansıttı. Renge yönelmekle beraber, biçimin hakim etkisini ve kompozisyona genel kimliğini kazandıran yapısal yorumunu ihmal etmedi. Zamanla özellikle Türk kadın figürlerinin gruplar halinde işlendiği resimlerinde, kendine özgü bir üslup geliştirdi. Onun resimlerinde folklorik renklerin, halk sanatları çıkışlı motiflerin yer alması hiçbir zaman dekoratif ve yüzeysel bir nitelik taşımadı. Sanat yaşamı boyunca kırılganın, güzel, zarif olanın değil güçlü, sağlam yapıdaki biçimlerin peşinde oldu. Çok gerekmedikçe ayrıntıya başvurmayan, sadeleştiilmiş, karakteristik özellikleri abartılmış kapalı formlarıyla resimlerinde hep kendisi olarak kaldı. Resimleri ve desenleri dışında, 1979 yılına kadar çeşitli malzemelerle çok sayıda duvar panosu yaptı. 1988 yılında İstanbul'da vefat etti.